Doğuştan diş eksikliği, bireyin doğuştan bazı dişlerinin olmaması veya normalden az sayıda olması durumudur. Normal bir insanda genellikle 32 diş bulunurken, doğuştan diş eksikliği olan kişilerde sayı azalır. Doğuştan diş eksikliği, hipodonti (normalden az sayıda diş) veya oligodonti (çok az sayıda diş) şeklinde tanımlanabilir.
Sorun, diş gelişiminin erken aşamalarında oluşan anormallikler sonucunda meydana gelir. Durum, diş tomografileri veya diğer görüntüleme teknikleri kullanılarak teşhis edilebilir. Tedavi seçenekleri arasında protezler, diş implantları, ortodontik tedaviler ve cerrahi müdahaleler yer almaktadır. Hangi tedavinin uygulanacağı hastanın durumuna bağlı olarak farklılaşır.
Doğuştan diş eksikliği, bireyin estetik görünümünü etkileyebilir ve çiğneme fonksiyonlarını da olumsuz etkileyebilir. Erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleri ile bireyin yaşam kalitesi iyileştirilebilir.
Genetik Mutasyonlar ve Kalıtsal Faktörler: Doğuştan diş eksikliği, bireyin genetik yapısında meydana gelen mutasyonlar veya genetik bozukluklar sonucu ortaya çıkabilir. Durum ailesel geçiş gösterebilir, yani ebeveynlerden çocuklara geçebilir.
Sendromlar ve Genetik Bozukluklar: Bazı sendromlar veya genetik sendromlar, diş gelişimini etkileyerek doğuştan diş eksikliğine yol açabilir. Örneğin; down sendromu, ectodermal displazi gibi sendromlar duruma neden olabilir.
İdiyopatik Nedenler: Bazı durumlarda ise doğuştan diş eksikliğinin belirgin bir nedeni bulunamayabilir. Buna idiyopatik doğuştan diş eksikliği denir.
Doğuştan diş eksikliği, genellikle dişlerin tamamen olmaması veya normalden az sayıda olması şeklinde farklı türlerde görülebilir.
Hipodonti (Oligodonti): Hipodonti, normalden az sayıda dişin olması durumudur. Genellikle bireyde 6 veya daha az diş bulunabilir. En sık rastlanan formudur ve genetik faktörlere bağlı olarak ortaya çıkar.
Oligodonti: Oligodonti, çok az sayıda dişin bulunması anlamına gelir. Hastada 6’dan az dişin olması durumunda kullanılır. Bireyin diş eksikliği daha belirgindir ve tedavi planlaması daha karmaşıktır. Her iki durumda da doğuştan diş eksikliği olan bireylerde diş gelişimi tamamlanamamış veya bazı diş tomurcukları hiç oluşmamış olabilir. Genellikle çocukluk veya ergenlik döneminde teşhis konularak; uygun tedavi planlamasıyla yönetilir. Tedavi seçenekleri, eksik dişlerin yerine koymayı, dişlerin estetik ve fonksiyonel uyumunu sağlamayı amaçlar.
Doğuştan diş eksikliği olan bireylerde belirtiler genellikle çocukluk döneminde veya ergenlikte fark edilir.
Diş Gelişiminde Anormallikler: Diş gelişiminde belirgin eksiklikler veya gecikmeler görülebilir. Özellikle belirli dişlerin çıkışı normal zamanında gerçekleşmeyebilir veya hiç oluşmamış olabilir.
Eksik Diş Kökleri: Dişlerin köklerinin eksik olması veya yeterince gelişmemiş olması durumu sıkça görülebilir.
Çene Yapısında Anormallikler: Eksik dişler, çene yapısında anormalliklere yol açabilir. Özellikle dişlerin olması gereken yerlerde boşluklar veya dişlerin doğru hizalanmamış olması belirtiler arasında yer alabilir.
Ortodontik Sorunlar: Kayıp dişler çiğneme ve konuşma problemlerine neden olabilir. Çene gelişimini ve dişlerin uygun hizalanmasını etkileyebilir.
Estetik Bozukluklar: Özellikle ön diş eksikliği, bireyin estetik görünümünü etkileyerek, psikososyal olarak olumsuz etkiler yaratabilir.