Çocuklarda diş ağrısı hem çocuk hem de ebeveyn için oldukça zorlayıcı bir süreç olabilir. Gece uykusundan uyanmalar, huzursuzluk, yemek yemede isteksizlik ve ağlama nöbetleri gibi belirtilerle kendini gösteren durum, hızlı ve doğru bir müdahale gerektirir. Peki, çocuklarda diş ağrısına ne iyi gelir? Hangi durumlarda diş hekimine başvurmak gerekir? Evde uygulanabilecek yöntemler nelerdir?
Çocuklarda diş ağrısının birden fazla nedeni olabilir. Her ağrının kaynağı farklı olduğu için, müdahale yöntemi de buna göre değişir.
Bebeklik dönemindeki diş çıkarma süreci, genellikle huzursuzluk, salya artışı ve hafif ateş gibi belirtilerle birlikte seyreder. Bu dönem çocuk için ağrılı olabilir ve diş etlerinde kaşınma hissi yaratır.
Şekerli gıdaların sık tüketilmesi, yetersiz ağız hijyeni ve gece süt içip diş fırçalamadan uyuma gibi alışkanlıklar, küçük yaşta çürük oluşumuna neden olabilir. Çürükler ilerledikçe ağrıya ve hatta enfeksiyona dönüşebilir.
Yetersiz fırçalama sonucu diş etlerinde plak birikimi, iltihaba ve hassasiyete yol açabilir. Bu durum ağrılı diş etleri ve kanama ile kendini gösterebilir.
Oyuncakla oynarken ya da düşme gibi durumlarda dişe gelen darbeler, dişin yerinden oynamasına, çatlamasına ya da sinirlerinin zarar görmesine neden olabilir.
Dişler arasında sıkışan sert ya da yapışkan gıdalar, çocuklarda şiddetli bir baskı hissine ve ağrıya neden olabilir.
Küçük çocuklar diş ağrısını tam olarak ifade edemeyebilir. Ancak bazı davranış değişiklikleri size sinyal verebilir.
-Sık sık ağzına elini götürme
-Yemek yemeyi reddetme
-Huzursuzluk, ağlama nöbetleri
-Uykusuzluk
-Diş bölgesine dokunulmasına tepki verme
-Yanak veya çenede şişlik
Belirtiler gözlemlendiğinde, vakit kaybetmeden ağrının kaynağını belirlemeye çalışmak önemlidir.
Eğer diş ağrısı çok şiddetli değilse ve hemen diş hekimine ulaşmak mümkün değilse, aşağıdaki basit ve güvenli yöntemlerle çocuğunuzun ağrısını hafifletebilirsiniz.
Tuzlu su, doğal bir antiseptiktir. Bir bardak ılık suya yarım çay kaşığı tuz ekleyip çocuğunuzun ağzını çalkalamasını sağlayabilirsiniz (yaşına göre boğulma riski yoksa).
Dişin bulunduğu bölgeye dışarıdan bir buz torbası ya da soğuk havlu uygulanması, ağrının ve şişliğin azalmasına yardımcı olabilir.
Dişler arasına sıkışmış yiyecek artıklarını dikkatlice temizlemek, baskıyı ve ağrıyı azaltabilir. Diş ipi kullanırken nazik olun.
Ağrının şiddeti arttıkça çocuk huzursuzlaşır. Sevdiği bir kitap, çizgi film ya da oyun ile ilgisini başka yöne çekmek, psikolojik olarak rahatlatıcı olabilir.
Çocuklar için uygun dozda parasetamol ya da ibuprofen içeren şurup ya da tabletler, hekime danışılarak kullanılabilir. Ancak ilaçlar sadece geçici çözüm sunar ve nedeni ortadan kaldırmaz.
Evde uygulanan yöntemlere rağmen ağrı geçmiyorsa veya belirtiler ağırlaşıyorsa mutlaka bir diş hekimine başvurulmalıdır. Özellikle aşağıdaki durumlarda profesyonel yardım şarttır.
-Ağrı 1-2 günden uzun sürüyorsa
-Diş etinde ya da yüzde şişlik varsa
-Ateş eşlik ediyorsa
-Çocuk ağzını tam açamıyorsa
-Dişte renk değişimi ya da sarkma fark ediliyorsa
-Erken teşhis, daha basit ve ağrısız bir tedavi süreci sağlar.
En iyi tedavi, çoğu zaman önleyici tedbirlerdir. Aşağıdaki önerilerle çocuğunuzun ağız ve diş sağlığını korumak, mümkündür.
Düzenli Diş Fırçalama: Günde en az 2 kez (sabah ve akşam) uygun bir diş fırçası ve florürlü çocuk diş macunu ile dişlerin fırçalanması alışkanlık haline getirilmelidir.
Beslenmeye Dikkat: Şekerli gıdalar, asitli içecekler ve abur cuburlar yerine, sebze-meyve ağırlıklı dengeli bir beslenme planı oluşturulmalıdır.
Düzenli Diş Kontrolleri: 6 ayda bir diş hekimi kontrolü, çürüklerin erken teşhisi ve tedavisi açısından son derece önemlidir.
Gece Beslenmesini Sınırlamak: Gece süt içtikten sonra ağız temizliği yapılmazsa, çürük riski artar. Bu nedenle gece beslenmesi sonrası mutlaka dişlerin temizlenmesi gerekir.
Diş Koruyucu Alışkanlıklar: Sert cisimleri ısırma, tırnak yeme veya kalem ısırma gibi alışkanlıklar diş sağlığını tehdit edebilir.
Çocuklarda diş ağrısı, sadece fiziksel değil, psikolojik olarak da yıpratıcı olabilir. Bu nedenle ağrıyı geçiştirmek yerine, nedenini bulmak ve kalıcı bir çözüm üretmek en doğru yaklaşımdır. Ailelerin bilinçli ve dikkatli olması, çocuğun hem sağlıklı hem de ağrısız bir ağız yapısına sahip olmasını sağlar.